DOMANİÇ – KIRIK KÖYÜ
Kırık Köyü, Kütahya İli Domaniç İlçesine bağlı yüzlerce yıllık, şirin bir orman köyüdür. Eski adı Kıran’dır.
Bu çalışmamızda kısaca Domaniç tarihine ve Domaniç’e bağlı Kırık Köyünün tarihine değineceğiz.
Bu çalışma; sözü sohbeti dinlenir, zengin gönüllü, halk bilgesi Kırık Köylü rahmetli Mustafa Dinçer’in aziz hatırasına ithaf edilmiştir.
Ulaşım
Kütahya’dan Bursa’ya veya Bursa’dan Kütahya’ya giderken bu kez farklı bir yoldan gidelim derseniz Tavşanlı-Domaniç-İnegöl yolunu kullanabilirsiniz. Bu yolculuktan belleğinizde çok farklı anılar kalacaktır.
Kütahya yoluyla gelirken, 45 km.lik Tavşanlı-Domaniç yolunun yarısını geçince, karayollarında nadiren görebileceğiniz türde, sağlam bir demir köprü ile karşılaşırsınız. Bu köprüyü geçince sağa dönen köy yolu ve “Kırık 6 km.” yazılı tabelayı göreceksiniz. Altı km. sonra Kırık Köyündesiniz.
Karayoluyla Kısa Bir Domaniç Turu
Kırık Köyü sapağından dönmeyip karayolunda Domaniç’e doğru ilerlerseniz kısa bir zaman sonra Karaköy’e gelirsiniz. Karaköy tabelasıyla birlikte sola dönen Çarşamba Köyü yolunu ve “Hayme Ana” tabelasını göreceksiniz. Kısa bir yolculuk sonrası Çarşamba Köyündeki Osman Beyin babaannesi Hayme Ana’nın türbesine ulaşırsınız. Hayme Ana, eşi Gündüz Alp ölünce bir müddet Kayı Aşiretini yönetmiştir. Hayme Ana’nın diğer adı Devlet Ana’dır. Çarşamba Köyünden tekrar Tavşanlı-Domaniç karayoluna ulaşıp sola doğru biraz ilerleyince sağda “Sarı Batu Yatırı” tabelası ile karşılaşacaksınız. Karayoluna çok yakın bir yerde olan yatırda yatan Sarı Batu, Osman Beyin ağabeyidir. Sarı Batu’nun Osman Beyden önce bu yerde Bizanslı tekfurlarla yaptığı savaşta şehit oluncaya kadar bir müddet Kayı Aşiretini yönettiği pek bilinmez.
Tekrar karayolunda ilerlerseniz bir müddet sonra Domaniç İlçesine gelirsiniz. İlçenin sağından geçen çevre yolunda giderken sağda eski adı Rumpaşa olan Domur Köyü görebilirsiniz. Domur Köyde Osman Beyin beşiğinin sallandığı rivayet edilen, şimdi koruma altına alınmış Mızık (Beşik) Çamı bulunur. Görmeye değer.
Karayolunda Domaniç’ten sonra ilerlerseniz bir süre sonra yeşilin bin bir tonuyla bezenmiş Domaniç Dağlarına tırmanırsınız. Domaniç Dağları Uludağ’ın doğuya doğru uzanan devamıdır. Domaniç Dağlarında birçok yayla ile birlikte Osman Beyin yaylası olan meşhur Bilelik (Beylik) Yaylasını da görebilirsiniz. (Bu yaylaları görmek için Domaniç’te bulunan DOTUFAD adlı dernek ile görüşmelisiniz.)
Kısacık bir zaman içerisinde gördüklerinizden şaşkınlık içerisinde ürperirsiniz. Ben neredeyim dersiniz. Şu anda bulunduğunuz topraklar üç kıtaya hükmetmiş Osmanlı’nın kanatlanıp uçmaya hazırlandığı Kuruluş topraklarıdır.
Domaniç Dağlarını aşıp bayır aşağı ilerlerseniz önce Tahtaköprü sonra İnegöl’e ulaşırsınız. Domaniç Dağlarının tepesindeki Koca Yayla Geçidinden geriye doğru bir kartal gibi havalanarak uçarsanız bulutların arasından adeta duman içinden (Domaniç) süzüldükçe yeşillikler içinde sağda solda yakında uzakta yüzlere yıllık Domaniç köylerini görürsünüz.
Domaniç İlçesi Tarihi
Domaniç, Roma-Bizans döneminde Temnos adı ile anılan küçük bir yerleşim yeridir.
Domaniç Saruhanlar Köyü, Bizans İmparatoru Alexios Kommenos’un İznik’ten gelip Domaniç Dağlarını aştıktan sonra ulaştığı Orinas kasabasıdır. Alexios Kommenos, Orinas’tan Alethina’ya (Tavşanlı,İlet-Derbent) oradan Akrakos’a (Eğrigöz-Emet) gitmiştir.
Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Alaaddin Keykubat tarafından Ertuğrul Bey’e Söğüt ile birlikte yaylak olarak verilen Domaniç, Kayı Aşiretine yurt olmuştur.
Osman Beyin çocukluk ve gençlik döneminde olduğu gibi Kayı Aşiretine Bey olduktan sonra da 1300 yılına kadar aşiretiyle birlikte Domaniç Bilelik (Beylik) Yaylasına yaylaya gelmiştir.
İdari yönden Domaniç, Osmanlı Döneminde 1451 yılından itibaren yaklaşık 396 yıl merkezi Kütahya’da olan Anadolu Vilayetine bağlı Hüdavendigar (Bursa) Livasının bir nahiyesi veya kazasıdır. Daha sonra cumhuriyete kadar Hüdavendigar (Bursa) Vilayetine bağlı kalmıştır. Domaniç nahiyesinin bağlı olduğu kaza Osmanlı Döneminde İnegöl kazasıdır. (Liva veya sancak vilayetlere bağlı kazadan büyük idari birimlerdir.)
1530 yılından sonra, bir müddet bağımsız kaza olduysa da tekrar İnegöl’e bağlanmıştır. İnegöl genellikle Hüdavendigar (Bursa) sancağına bağlıdır. Sadece 1885-1907 yılları arasında Hüdavendigar Vilayeti Ertuğrul (Bilecik) sancağına bağlanmıştır.
Domaniç, Cumhuriyet Döneminde Kütahya İli Tavşanlı İlçesine bağlı nahiye iken 1 Nisan 1960 tarihinde bizzat Başbakan Adnan Menderes’in katıldığı tören ile Kütahya’ya bağlı ilçe olmuştur.
Domaniç – Kırık (Kıran) Köyü Tarihi
Akkuş’a göre;
1487, 1530, 1573 tarihli kayıtlarda Mirliva hassıdır. Köyden toplanan vergiler Hüdavendigar (Bursa) Livası amirinin geliri olarak kullanılmıştır.
1487 yılında Kıran adıyla 16 hane, 87 nüfusludur.
1530 yılında Kıran adıyla 17 hane, 104 nüfusludur.
1573 yılında Kıran adıyla 20 hane, 124 nüfusludur.
Köyde, buğday, arpa, biraz da yulaf yetiştirilmekte, hayvancılık ve az da olsa arıcılık yapılmaktadır.
1573 yılı ile 1899 yılı arasında geçen 326 yılda herhangi bir kayıt bulunamamıştır.
Hüdavendigar (Bursa) Vilayeti Salnamelerine göre;
1899 yılında Kırık adıyla 15 hane, 108 nüfuslu
1907 yılında Kırık adıyla 15 hane, 108 nüfusludur.
1907’de muhtemelen sayım yapılmadan eski sayım sonucu yazılmıştır.
Cumhuriyet Döneminde -İlçe olduğu 1960 yılında- Kırık adıyla 418 nüfuslu bir köydür.
Hüdavendigar Livası Tahrir Defterindeki istatistiklere göre;
1487, 1521, 1573 tarihlerinde Kıran Köyünden toplanan vergilerin yaklaşık olarak Çokköy ve Beşemid (Aksu) gibi büyük köylerden toplanan vergiler kadar olduğu görülmektedir.
Hüdavendigar Livası Tahrir Defterlerinde Kıran (Kırık) bölümünde ise köyde tarımdan başka, hayvancılık yapıldığı, ceviz yetiştirildiği, arıcılık yapıldığı görülmektedir.
Köyde bulunan üç buçuk çiftliği (Üç çiftlik, bir yarım çiftlik) kullananların Enbiya oğlu Bostan, Canpaşa oğlu Murat, Recep oğlu Ramazan ve İbrahim ile Mustafa oğlu Musa olduğu, bundan başka köyde harap bir su değirmeni (Asiyab-ı harab) görülmektedir.
Yukarıdaki Kıran Köyü (Eski Kırık Köyü) ile ilgili tespit edilen bilgilerden ikisi dikkat çekicidir.
Birincisi, Kıran Köyü değirmeninin harap oluşu, ikincisi geçen uzun zamana rağmen köyün hane sayısı ve nüfusu azaldığı gibi adının değişmesidir.
Dikkat çekici hususlara açıklama getirirsek;
Kıran Köylerine iskan edilenler çok büyük ihtimalle Kıran Cemaatine mensuptur. Türkay’a göre Kıran Cemaati Yörükan taifesindendir. 1530 tarihli Muhasebe-i Vilayeti Anadolu Defterlerine göre Kütahya Livasına bağlı Aslanapa ve Sazanos (Örencik) nahiyelerinde iki Kıran Köyü ile Hüdavendigar Livası Tahrir Defterlerinde Kıran (Kıranşıh?), Seydikıran (Seydikuzu?) köyleri ile Kıranyurd Yaylağında bulunan konar-göçer Yörük olup hayvancılıkla uğraştıkları gibi yakındaki mirliva hassı çiftliklerinde vergiye tabi hizmet ettikleri görülmektedir. Yarıçapı 8-10 km. olan bu alanda Kırık Cemaatine bağlı konar göçer ve yerleşik reaya bulunmaktadır.
Kaplanoğlu’na göre ise, bu köylerden başka 1573 tarihli bir kayıtta İnegöl’e bağlı bir Kıran Köyü bulunmaktadır. Biraz önce bahsettiğimiz 8-10 km. yarıçaplı alanda muhtemelen Kıran Cemaatine mensup reayanın bir kısmı konar göçer veya kısmen yerleşik düzene geçmeye çalışmakta diğerleri mirliva hassı çiftliklerde iskan edilmiştir. Bu reaya topluluğu Domaniç’e bağlı Kırık (Kıran) ve Seydikuzu (Seydikıran) ile Kütahya Merkez İlçeye bağlı Kıranşeyh Köylülerinin ataları olmalıdır. Bu reayanın başlarında devlet ile ilişkilerini tanzim eden bey veya oymak reisleri veya kethüdaları olması gerekir.
Orhanlı’ya göre boy ve oymak reislerine teşvik gayesiyle en verimli araziler verilmiştir. Dağıtılan araziden elde edilen mahsullerin öğütülmesi için lüzumlu olan değirmenler, şeri tekaliften olan resm-i asiyablarını (değirmen vergilerini) ödemek şartıyla bey ve kethüdalara verilmiştir. Değirmen sahibi olunması o dönemde hem onurlandırıcı oluşu hem de gelir getirici oluşu yönünden önemlidir. 1573 yılında Kırık Köyünde bulunan değirmenin harap olması ve çalışmaması önemlidir. Bey veya kethüda ile reaya arasında veya bunların liva temsilcileriyle (devlet görevlileri) aralarında sorun olma ihtimalini gösterir.
Domaniç köylerinde söylendiği gibi “Bir evde çıra, tuz ve un yoksa o evin dirliği, birliği, düzenliği bozulur.” Değirmeni bozuksa, o köyün dirliği düzenliği bozuktur.
Sorun, sadece o bölgedeki aynı cemaate mensup insanların devlet tarafından tehdit olarak algılanacak miktarda nüfusunun artışı gibi basit bir sebepten de kaynaklanabilir.
Sonuç olarak Kıran Köyü reayasının dağıtılıp yerine Kırık Cemaatine mensup reayanın bu köye iskân edilmiş olduğu kanaatindeyim.
Kayıtlara göre 1573 yılında 20 hane 124 nüfuslu olan Kıran Köyü, 326 yıl sonra nüfus ve hane olarak küçülerek, 15 hane 108 nüfuslu Kırık Köyü haline gelmiştir. Gerçekte köyün nüfusunun kat kat büyümesi gerekirdi.
Yakındaki Domaniç-Sarıot Köyü 1573 yılında 20 hane 126 nüfusa sahip iken 326 yıl sonra hane ve nüfus sayısı yaklaşık 5 kat artarak 102 hane ve 573 nüfusa yükselmiştir.
Bu örnekte Kıran Köylülerinin, bir sebepten başka bir yere sürüldüğünü gösterir.
Kıran Köyü Halkının Yeniden İskanı
Kütahya Domaniç İlçesine yakın komşu olan ilçeler, Tavşanlı İlçesi ile Bursa Dağ Yöresi ilçelerinden olan Keles ve Orhaneli’dir.
Bugünkü Keles İlçesi ve köyleri Osmanlı döneminde dönem dönem Atranos (Orhaneli) kazası ile Bursa Merkez Kazası olan Kite’ye (Ürünlü Köyü) bağlı olmuşlardır.
1530 tarihli Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defterinde Hüdavendigar (Bursa) Livası bölümü incelendiğinde Atranos (Orhaneli) ve Kite (Ürünlü Köyü) Kazasına bağlı Kıran veya benzeri köy bulunmadığı halde, ileriki yıllarda Kite Kazasında Kıranışıklar cemaatine bağlı köy bulunduğu bir başka kaynakta tespit edilmiştir. Bu köy Keles’e bağlı Kıranışıklar Köyüdür.
Kıranışıklar Köylülerinin bir bölümü Kütahya Örencik’ten (Sazanos Nahiyesi) geldiğine inanırken, bir bölümü Kütahya-Kıranşeyh Köyü civarından geldiğine inanmaktadırlar.
Kütahya Livası Sazanos (Örencik) Nahiyesinde bulunan Kıran Köyü ile Işıklar Köyü halen Kütahya Gediz İlçesine bağlı olarak varlıklarını sürdürmektedirler.
Kıranşeyh Köyü, Domaniç-Kırık Köyü yakınlarında Tavşanlı İlçesine bağlı iken şimdi Kütahya merkez ilçeye bağlı bir köydür.
Kıranşeyh, Kırık ve Seydikuzu 8-10 km. yarıçaplı alanda yakın komşu köylerdir. Bursa Dağ Yöresi denilen Uludağ’ın güneyindeki Keles, Orhaneli ve Osmangazi’ye bağlı birçok köy halkı atalarının Domaniç Yaylalarından veya Kütahya civarından geldiklerine inanmaktadırlar. Örneğin Çeki Köyü, Kocakovacık, Mürseller, Belenören, Sorgun, vs. Bununla birlikte Bursa dağ yöresinde baskın olan halk kültürünün Domaniç Kültürü olması, Keles Kıranışıklar köylülerinin atalarının Kıranşeyh ve Kıran Köyleri civarından gelme ihtimalinin en yüksek olduğunu gösterdiği kanaatindeyim. Kıranışıklar gibi birçok köy Domaniç civarından Bursa Dağ Yöresine geldiği için halen yöre oyunlarında birinci sırada Domaniç oyunu denilen oyun oynanıp diğer oyunlara geçilir. Adeta tarih, kültür tarafından tasdiklenmektedir.
Kırık adının kökü Türkistan’a dayanır. Kırık Aşireti konar-göçer Türkmen taifesindendir.
Osmanlı arşiv kayıtlarında Anadolu Vilayetine (Kütahya) bağlı Aydın ve Saruhan (Manisa) Livalarında Kırık Aşiretine bağlı Türkmenler olduğu bildirilmektedir.
Önceleri Anadolu Vilayetinin livaları arasında Türkmenler yaylağa ve kışlağa gidebiliyorlardı. Örneğin Aydın Livasında kışlağı olan Türkmenler Keles’in Delice Köyüne yaylağa, Manisa’da kışlağı olan Türkmenler Tavşanlı Çakıllı Köyüne yaylağa, İzmir Bergama ve Balıkesir’de kışlağı olan Türkmenler Domaniç-Kozluca’ya yaylağa gidebiliyorlardı. Aydın ve Manisa’da bulunan Kırık Türkmenlerinin yaylağa Domaniç Kırık Köyüne gelmesinden veya Kırık Köyündeki mirliva hassı çiftlikte reaya olmasından doğal bir şey olamaz.
1842 tarihinden sonra aşiretlerin, bulundukları kaza ve sancakların dışına yaylağa ve kışlağa gitmesi devletçe önlenmiştir. Bundan sonra zaman içinde bazıları kışlaklarında bazıları ise yaylaklarında iskan edilmişlerdir.
Yaylaklar ve kışlaklar aynı kaza veya köylerin sınırına hapsedilmiştir. Örneğin Tavşanlı’daki Kışlademirli kışlak, yakındaki Dağdemirli yaylak olmuştur. Eskiden Domaniç nahiyesine bağlı konar-göçer Karakaya Cemaati, Burhanlı Cemaati ve Yörgüçlü Cemaati II. Abdülhamit döneminde Hüdavendigar (Bursa) Vilayeti Valisi Ahmet Vefik Paşanın valiliği sırasında (1879-1882) iskan komisyonu tarafından iskan edilerek bugünkü Tavşanlı Karakaya, Yörgüç ve Burhan Köyleri meydana gelmiştir. Böylece Domaniç İlçesindeki son konar-göçerler de iskan edilmiş, toprağa bağlı hale getirilmiştir.
Şimdiki Kırık Köyü
Önceleri yurt olarak içinde yaşadıkları çadırları örnek alarak çatma (kütük) ev, çatma dam (ahır), samanlık yapan Kırık Köylüleri ilerleyen yıllarda iklim koşullarına uygun olarak kalın taş duvarlı, ağacın bolca kullanıldığı, samanla mayalanmış çamur sıvalı evler ve ahırlara geçmiştir. Son yıllarda tek tük kalan eski çatma (kütük) samanlıklar da yok olmak üzeredir.
Yörede 20-30 yıl önce “Asri pencere, düdüklü tencere, dumansız baca, kaynanasız koca “ isteyen gelinlik kızlar değişimi çok güzel anlatmaktadırlar. Bu yıllarda Kırık Köyü gibi diğer tüm Domaniç Köyleri asfalt yolu, elektriği, kaldırımı olan, evleri uydu anten televizyonlu, telefonlu, bazıları alafranga tuvaletle bile tanışmış, birçoğu traktörlü ve özel otomobilli köyler haline gelmişlerdir.
Kaynakça
Akkuş, Mine, “Domaniç : Bir İmparatorluğa Beşiklik Eden Topraklar” (51-68)
Ed: Bursa Kültür ve Sanat Yayınları adına Nahit Kayabaşı
Bursa Defteri Eylül 1999 İstanbul : Altan Matbaası, 1999
Aydoğdu, Recep, Bursa’ya Komşu Kütahya İli-Tavşanlı İlçesine Bağlı Bir Bölüm Köy ve Beldelerin Tarihi, Sosyal ve İktisadi Yönden İncelenmesi, (146-152),
Ed: Kazım Karakoç Kütahya Araştırmaları
Bursa : Kütahyalılar Kültür ve Dayanışma Derneği, Mayıs 2003
Aydoğdu, Recep, Düşte Uludağ’ın Ardına Tarihi Yolculuk (Bursa ve Kütahya Tarihinden Kesitler)
Bursa : www.recepaydogdu.com – Araştırma Yazıları, 2004
Cemiloğlu, Mustafa, Bursa Dağ Köylerinde Türkmen Kültürü,
Bursa : Uludağ Üniversitesi Basımevi, 2002
Gülensoy, Tuncer, Kütahya Yöresi ve Ağızları,
Ankara : Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1988
Halaçoğlu, Yusuf, XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun İskan Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi,
Ankara : Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1997
Hüdavendigar Livası Tahrir Defterleri I,
Ömer Lütfi Berkan & Enver Meriçli, Ankara : Türk Tarih Kurumu Basımevi
Kaplanoğlu, Raif, Bursa Ansiklopedisi (Yer Adları) Cilt I
Bursa : Avrasya Etnografya Vakfı Yayınları, 2001
Kommena, Anna, Alexiad Anadolu’da ve Balkan Yarımadasında İmparator Alexios Kommenos Döneminin Tarihi Malazgirt’in Sonrası, Çeviren : Bilge Umar ,
İstanbul : İnkılap Kitabevi
(438 Numaralı) Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri
Defteri Hakani Dizisi I,
Ankara : Başbakanlık Basımevi, 1993
(166 Numaralı) Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri
Defteri Hakani Dizisi II,
Ankara : Başbakanlık Basımevi, 1995
Orhonlu, Cengiz, Osmanlı İmparatorluğunda Aşiretlerin İskanı
İstanbul : Eren Yayıncılık Ltd. Şti., 1987
Türkay, Cevdet, Başbakanlık Arşivi Belgelerine Göre Osmanlı İmparatorluğunda Oymak, Aşiret ve Cemaatler,
İstanbul : İşaret Yayınları, 2001
Yararlanılan Sözlü Kaynaklar
Canıaz, Esma, Emekli Tavşanlı Lisesi Edebiyat Öğretmeni, Tavşanlı-Derbent Köse Mihal Şenliği Konuşması, 2005
Dinçer, Mustafa, Domaniç Kırık Köylü Rahmetli Mustafa Dinçer ile Muhtelif Sohbetler, Bursa